Maxim Shpakovich: milyonlarca takipçiye sahip blogger, kedilerle diyalog kuruyor

Rus blogger Maksim Şpakoviç, kedileri insan sesiyle konuşturarak milyonlarca takipçi kazandı. Eğlenceli ve esprili videolarıyla Türkiye'de de büyük ilgi görüyor.

Haziran 7, 2024 - 10:33
Haziran 17, 2024 - 10:34
Maxim Shpakovich: milyonlarca takipçiye sahip blogger, kedilerle diyalog kuruyor
Fotoğraf: Maksim Şpakoviç`in sosyal medya

Türkiye'de kedilere özel bir önem verilir, çünkü kediler burada huzur ve refahın simgesi olarak görülür ve Türk kültüründe önemli bir rol oynarlar. Şehirlerde kedilerin varlığı doğal ve olumlu bir şey olarak kabul edilir.

Birçok kişi için kediler, mutluluk kaynağı olan tüylü dostlar iken, bazıları için ise bitmeyen bir ilham ve mizah kaynağıdır. Bu nedenle, Türk internet kullanıcılarının dikkatini çeken Rus milyonluk blogger Maksim Şpakoviç, neşeli ve esprili bir blog yazarak dört ayaklı arkadaşları hakkında içerik üretiyor. Maksim'in benzersiz abone sayısı 1,5 milyonu aşmış durumda ve hızla artmaya devam ediyor. Maksim sayesinde kediler insan sesiyle "konuşmaya" başlıyor, bu nedenle videoları sadece neşe vermekle kalmıyor, aynı zamanda izleyenleri kahkahalara boğuyor.

Maksim'in neşeli ve esprili blogu, farklı ülkelerden hayranların dikkatini çekiyor. Dil engeline rağmen, Türk izleyiciler içeriğini son derece komik ve büyüleyici buluyor. Komik durumlarla ve sevimli kedilerle dolu videoları büyük bir hit oldu ve mizahın sınır tanımadığını kanıtlıyor.

Yakın zamanda Maksim, portalımıza bir röportaj verdi ve başarı yolculuğunun nasıl başladığını ve blog yazılarında neden kedileri "iş arkadaşı" olarak seçtiğini anlattı. Bugün, blogger ile yaptığımız sohbetin ilk bölümünü sizlere sunuyoruz.

"Hayvanlara olan sevgim sadece kedilerle sınırlı değil, fakat onlar hayatım boyunca ailemin bir parçası oldular. Ben bir kasaba kökenliyim ve çocukluğumda etrafımda birçok hayvan vardı; inekler, kazlar, tavuklar, keçiler, kediler, köpekler, ördekler, hatta tavşanlar, su samurları, şinşillalar... Doğaya yakın büyüdüm," dedi Maksim ve kedilerle daha yakın bir bağ kurduğunu vurguladı.

"Çevremdeki tüm hayvanlar arasında, insanlar yanında yastıkta yer almaya hak kazananlar onlar oldu. Kim bilir, belki bu evrimleşmelerinin bir sonucu, belki de insan eli değmiştir, ama kesin olan bir şey var ki biz onlarla mükemmel bir uyum içindeyiz ve sanki onlar biz sevgiye ihtiyaç duyduğumuzda bize sarılmamız için yaratılmış gibiler. Bir anlamda, bizi her zaman bekleyen ve seven sadık dostlarımızdır."

Kedilerin eğitilebilir olup olmadığı sorulduğunda, blogger olumlu yanıt verdi.

"Eğitilebilirler, fakat doğru yaklaşım gerektirir. Herkesin başına gelmiştir; bir hayvanla bir şeyler paylaşırken, o seni anlıyormuş gibi bakar. Bazen, insanların doğru bir şirketi olmadığı için kendilerini ifade etmekte zorlandıklarını hissederiz. Ben de dünyaya, kediler insan sesiyle cevap verse ne olurdu, göstermek istedim."

Bu yaklaşım, hatta dilini anlamayanlar arasında bile büyük bir ilgi uyandırdı. Türk izleyiciler, videoların anlamını sezgisel olarak kavrayıp gülüyorlar. Maksim'e bu başarının beklenmedik olup olmadığını sorduk ve blogger, konuşan kediler formatının hayatına hemen girmediğini söyledi.

"İlk sosyal medyaya yüklediğim videolar hayvanlarla ilgili değildi. Daha çok kendi yönümü bulma çabalarımdı. 30 bin görüntülemeye ulaşan ilk düzenli içerik formatım, 'tek kişilik tiyatro' gösterileriydi, burada çeşitli yaşam sahnelerini mizahi bir şekilde canlandırıyordum," diye anlatıyor Maksim.

İçerik oluştururken Maksim, yeni bir yön bulmaya öncelik verdi. Ve bir anda, hayatını sonsuza dek değiştiren bir şey oldu:

"İlk kez bir videoda kedimle konuşma miniği gösterdim, o zaman onu şu anki gibi seslendirmiyordum. Kedi zaten ağzıyla insan konuşmasını andıran komik sesler çıkarıyordu. Doğal dudak senkronizasyonu yeteneğim sayesinde, onun ağız hareketlerine uygun sözleri seçtim, küçük bir senaryo oluşturdum ve bu videoyu derledim. Sonuç olarak, ilk videom 10 milyon izlenme aldı."

Bir ay süren aktif çalışmanın ardından Maksim, ilk 350 bin takipçisini kazandı. Hayvanlar hakkında blog yazmak zor bir iş, yüksek rekabet ve sürekli özgün içerik yaratma zorunluluğu nedeniyle. Öne çıkmak için benzersiz ve ilginç bir şey sunmak gerekiyor. Ayrıca, kaliteli içerik oluşturmak, video çekiminden düzenlemeye, pazarlama ve izleyici ile etkileşime kadar önemli zaman ve mali yatırımlar gerektirir.

Ancak Maksim, tüm bu aşamaları başarıyla geçti ve bu başarı büyük ölçüde, blogger'ın dört ayaklı arkadaşlarının psikolojisini çok iyi anlaması sayesinde gerçekleşti.

Maksim'e göre, veterinerler ve kedi psikologları, kedilerin beyinlerinin insanı ayrı bir tür olarak algılamadığını, bizleri sürülerinin bir parçası olarak gördüğünü söylüyor.

"10 bin kilometre boyunca iki uçak ve bir tren yolculuğuyla ülkemizin diğer ucundan getirdiğim, Hili adlı Britanya kedime bakılırsa, kendini sürümüzün lideri olarak görüyor," diye ekliyor blogger.

Kedilerle video çekmek, sürekli yeni fikirler arayışı ve yaratıcı bir yaklaşım gerektirir. Maksim ile yaptığımız röportajın ikinci bölümünde, popüler videolarının çekim sürecini ve sırlarını paylaşacak. En komik ve dokunaklı anları nasıl yakaladığını, milyonlarca izleyiciyi çeken içeriği nasıl oluşturduğunu anlatacak. Çünkü Türkiye'de de dedikleri gibi, insanların kalbini kazanmak istiyorsan, onlara mırlayan bir şey göster!